2015 yılında yazdığım bu giriş yazısını 2020'ye gelmemize rağmen henüz genişletemedim. Bu bir giriş yazısıdır. Çok daha detaylısını daha derin bakış açısı olacak şekilde 2020 bitmeden yazacağım.
1) Öncelikle, Matrix gibi, Yunan mitolojisinden Aydınlanma Çağına, oradan Baudrillard’a, oradan Hristiyan dünyasının öğretilerine oradan da türlü türlü farklı derinliklere açılan ve tonlarca felsefi öğe ve anlam barındıran bir film hakkında yazmak tam doğru tabirle her baba yiğidin harcı değildir. Dolayısıyla Matrix üzerine yazacağım şeylerde birçok eksik ve hata olacağını şimdiden belirtmek isterim. 2) Matrix’i lütfen sıradan bir bilim-kurgu veya içinde her robot, dövüş vb. unsur geçen herhangi bir filme karıştırmayınız. Özellikle Equilibrium – İsyan (2002) filmiyle Matrix’i benzetenler vardır ki alakası yok. İyi ki o filmde de pelerinli, siyah renkte giyen adamlar var. Elbette, Dark City – Karanlık Şehir (1998) ve 13th Floor – 13. Kat (1999) ile Matrix arası içerik benzeşmeleri var ama alakasız tonlarca film için bu benzerliği kurmayınız lütfen. 3) Matrix hakkında birçok yazı bulunabilir ve her birinde öğrenilecek çok şey var, bu bakımdan filmi hakkıyla anlayanlarla tartışmak sizin (aynı zamanda benim) görmediklerinizi ve öğrenmenizi sağlar. 4) Son olarak bu yazı, filmde yer alan bazı noktaların daha iyi anlaşılması adına bir yazıdır. Matrix için kapsamlı bir yazı yazmak, her şeyi açıklamak tek bir insanın bolca zaman ayırması gereken bir uğraştır. Ben sadece birkaç noktayı belirteceğim. Hiç abartmadan söylüyorum her sahne, her dekor, sahnelerdeki her nesne, her diyalog, diyalog içindeki her cümle ve seçilen kelimeler dahi ayrı ayrı bir anlama ve toplamda birkaç başlık altında toplayabileceğimiz felsefi doktrinlere çıkmaktadır. Bu bakımdan, bu yazı filmi anlamak adına bir giriş yazısıdır.