Kısa
Yaşam Öyküsü ve Eserleri
1929 yılında Almanya’da doğdu. Berkeley ve Hebrew Üniversitelerinde eğitim görmüş olup, 1958’de Berkeley’den doktora derecesi almıştır. Columbia Üniversitesi sosyoloji bölümünde çalışmış ve aynı üniversitenin Barış ve Savaş Araştırmaları Kurumu üyeliğinde bulunmuştur. Ayrıca Uygulamalı Sosyal Araştırmalar Bürosu ve Politik Araştırmalar Merkezinde görev almıştır (Kızılçelik, 1994). Eserleri şunlardır:
·
Komando Askerlerinin Günlüğü -
1952
·
Kompleks Organizasyonların
Karşılaştırmalı Analizi (A Comparative Analisis of Complex Organizations) -
1961
·
Barış İçin Güç Yol: Yeni Bir
Strateji - 1962
·
Modern Organizasyonlar - 1964
·
Savaşsız Kazanma - 1964
·
Politik Birleştirme (Political
Unification) - 1965
·
Aktif Toplum (Active Society) –
1968
Temel
Sosyolojik Yaklaşımı
Temel amacı makrososyoloji geliştirmek
olan Etzioni, bunu “aktif topluma” uygulamak düşüncesindedir. Toplum modelinde konsensüs ve kontrol olmak üzere iki faktör kullanır ve bu faktörlerin etki
derecelerine göre bir toplum tipolojisi geliştirmiştir.
Metodoloji
Etzioni, toplumsal gelişmeye
düzenleyici-gönüllü (voluntaristik) görüşlerin uygulanması metodunu
kullanmaktadır. Buna göre toplumda bir merkezi rehberlik sisteminin bulunduğu
sibernetik bir model ortaya çıkmaktadır. Yani merkezi bir birim sisteme ait
diğer üyelere rehberlik eder, onlara yol gösterir ve onların kontrolünü
sağlayarak uyumun devamlılığını sağlar. Bu sistemde düzenleyici bu işlevleri
hükümet yerine getirir. Hükümet aynı zamanda karar alıcı iletişim sistemlerini
sağlar (Kinloch, 2014).
Merkez ile birimler arası iletişimde,
alınan kararların birimlere iletilmesi ve birimlerden gelen mesajların da
merkeze ulaşımının sağlanması ile sibernetik model işlevsel olacaktır. Bu
şekilde hükümet geri besleme (feedback) mekanizması için fonksiyonel olmuş
olur. Dolayısıyla böyle bir voluntaristik modelde önderlik eden merkezi bir
birim bulunmaktadır.
Toplum
Tipolojisi ve Aktif Toplum
Etzioni, kolektivist ve voluntaristik olmak üzere
iki yaklaşımdan söz ederek bu ikisini birleştiren bir toplumsal rehberlik
kuramı geliştirmeye çalışır. İşlevselcilerin anlayışında yer alan kolektivist
yaklaşımda, bireyler sadece toplumsal sistemin ürünü olarak yer alır ve
toplumsal düzen birey kontrolü olmadan işlemektedir. Ancak C. Wright Mills bu
düşüncenin tam aksine ortaya koyduğu “iktidar seçkinleri” kavramıyla bu
seçkinlerin toplumsal düzeni istedikleri gibi yürüten bir gruptan söz eder.
Mills’in bu düşüncesi Etzioni’ye göre voluntaristiktir. Tam bu noktada Etzioni
voluntaristik ve kolektivist yaklaşımı birleştirerek, bireylerin toplumsal
eylemde bulunabilecek güce sahip oldukları ancak böyle bir eylem
gerçekleştirirken sınırlamaların olduğunu belirtmektedir (Poloma, 2012).
Yukarıda bahsedildiği üzere kontrol ve konsensüs
olmak üzere iki temel faktör toplum modelinde etkilidir. Bunlardan ilki
düzenleyici ve güç yapılarıyla ilişkili olan kontrol, diğeri ise toplum içinde
görüş birliğinin olması anlamına gelen konsensüstür. Bu iki faktörün toplumdaki
kapasite ve yoğunluklarına göre toplum tipleri belirlenmiştir.
|
KONTROL |
||
|
Yüksek |
Düşük |
|
KONSENSÜS |
Yüksek |
Karşılaştırmalı
olarak aktif toplum |
Aşırı
sürüklenen toplum |
Düşük |
Aşırı yönetilen toplum |
Pasif toplum |
(Kızılçelik, 1994)
Aktif toplum, temel olarak bireylerin üyesi
oldukları toplumsal dünyanın sorumluluklarını taşıdıkları bir toplumdur. Böyle
bir toplum, dış güçlerce veya aktif olan diğerleri tarafından kontrolün
sağlandığı pasif toplumun karşıtıdır. Toplumsal hayatın yasaları aktif toplumda
insanlar tarafından değiştirilebilir. Böyle bir toplumda bireyler ihtiyaçlarını
karşılayacak şekilde toplumu biçimlendiren yaratıcılar olarak karşımıza çıkar.
Aktif yönelim başlıca üç bileşenden oluşur: bilgiye sahip aktörler, ulaşmak
istenen amaç veya amaçlar ile bu amaçları gerçekleştirebilmek için güce sahip
olmak. Aktör basit bir şekilde istediğini yapamayacaktır. Gerçekleştirmek
istediği eyleme engel olacak veya o eyleme tezat oluşturan karşıt eylemlerle
karşılaşabilecektir. Bu bakımdan, aktör kolaylıkla hedefe ulaşamayacaktır.
Hedefe ulaşabilmesi için ihtiyacı olan şey bilgidir (Poloma, 2012).
Bu bağlamda, Etzioni’nin bireylerin eylem
kapasitelerinin birtakım koşullar nedeniyle sınırlandırıldığı görüşünü benimsediğini
ve bu nedenle birey her ne kadar eylemde bulunacak olsa da bu sınırlamalar
yüzünden istediği her şeyi gerçekleştiremeyeceğinden bazı amaçlanan sonuçlara
ulaşamayacağını belirttiğini görmekteyiz. Etzioni’nin aktif olmaktan kastettiği
kısaca bilgiye, amaca ve güce sahip olmaktır. Bu durumda bu üç öge bir araya
geldiğinde aktiflik sağlanmış olacaktır: bilgiye sahip aktörler ve bu
aktörlerin ulaşmada kararlı oldukları amaç veya amaçlar ile bunları
gerçekleştirebilecek güce erişebilme.
Yukarıdaki tabloda yer alan toplum tipolojisinde
ilişkiler üç tip olarak sınıflandırılır: normatif (normative), zorlayıcı
(coercive) ve yararcı (utilitarian). Normatif toplumsal ilişkiler işlevselci
çözümlemede yer alan bir toplumdaki paylaşılan değer, norm ve kuralları içermektedir.
Yararcı ilişkiler, katılan her taraf için bir bedel söz konusu olduğu, akılcı
toplumsal alış-veriş ilişkileridir. Son olarak zorlayıcı ilişkiler ise
kişilerin birbirini nesne olarak gördüğü ve işleyişin hem akılcı hem de aksi
yönde olabileceği ilişkilerdir. Bunlar toplumsal düzenin saf halde görünmeyen
üç ideal tipidir. Gerçek yaşamdaki toplumsal ilişkiler bu üçünün karışımı
şeklindedir (Poloma, 2012).
Normatif ilişkiler, toplumun bireye ne yapması ve ne
yapmaması gerektiğini söylediği, toplumsal değerlerin, sembollerin ve
kuralların birey üzerinde etkili olduğu ilişkidir. Zorlayıcı ilişki ise bir
aktörün diğerine karşı güç, şiddet veya tehdit kullanımının olduğu ilişkidir.
Yararlanıcı ilişkilerde ise bireysel çıkarlar ile maddi nesneler ön planda olup
bunların ekseninde hareket edilmektedir.
Tabloda yer alan toplum tipleri açıklanacak olursa;
aktif toplum hem konsensüsün hem de kontrolün yüksek olduğu toplum tipi olup,
kontrol için normatif ilişkiler yani toplumsal değerler ve kurallar kullanılmaktadır.
Bu noktada Etzioni, aktif toplumun modern toplumdan farklı olduğunu belirtir ve
insanlığın henüz aktif topluma erişemediğini ifade eder. Dolayısıyla aktif
toplum bir ütopyadır. Aktif toplum entelektüel düşüncenin yüksek olduğu, bilgi
ve bilimin rolünün çok önemli olduğu toplum tipidir. Hem kontrol hem de
konsensüsün düşük olduğu toplum pasif toplumdur. Bu tarz toplumlar basit ve
ilkel toplumlardır. Böyle bir toplumda, toplumun kendi kendini kontrol etme
yeteneği seviye olarak çok düşüktür. Kolektivist bir yapıya sahiptir, değişim
yeterince görülmez ve toplum oldukça statiktir. Kontrolün yüksek konsensüsün
düşük olduğu toplum aşırı yönetilen toplum tipidir. Etzioni bu tipe totaliter
rejimle yönetilen toplumları örnek gösterir. Bu tipte konsensüsü sağlayacak
toplumsal ögeler yoktur. Ancak kontrolü aşırı derecede sağlayacak güç kullanma
mekanizmalarını elinde bulunduran devlet vardır. Sürüklenen toplum ise,
konsensüsün yüksek kontrolün düşük olduğu toplum olup bu toplum tipini
kapitalist demokrasiler belirlemektedir. Konsensüs yüksek olduğundan birtakım
yapısal değişiklerin olması kolay değildir. Bu nedenle yapısal anlamda yenilik
veya değişikliklerin ortaya çıkabilmesi için krizlerin olması gerekmektedir
(Kızılçelik, 1994).
Sibernetik
Modelin Unsurları: Bilgi, Karar Alma ve Güç
Yukarıda bahsedildiği üzere sibernetik model
merkezin karar alıcı mekanizmasının aldığı kararları sistemin diğer üyelerine
iletimini ve birimlerden merkeze gelen mesajların taşınmasını içeren bir
iletişim ağıdır. Sibernetik modelde bilgi, toplumu dönüştürecek enerji biçimi
olarak değerlendirilmektedir. Etzioni’ni modeline göre de toplumda kontrolü
sağlayacak olan bilgiye sahip olanlar aktörler grubudur. Dolayısıyla bilgi,
toplumun dönüşüm ve yönlendirilmesinde esas unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ancak tek başına bilginin varlığı işleyişin meydana gelmesi için yeterli
değildir. Karar alma ve güç sibernetik modelin işlemesinde bilginin yanında yer
alan diğer unsurlardır.
Etzioni, aktif toplumda bilginin uygulamaya
koyulmasının sibernetik modelde bilgi ve güç arasında bağı oluşturan karar alma
yoluyla gerçekleştirilebileceğini belirtmektedir. Bu sayede aktörlerce kabul
edilen amaçlar karar alma süreçleri ile bir veya birden fazla eyleme
dönüşmektedir. Etzioni iki karar alma yöntemini tanımlar: Rasyonel model ve
arttırıcılık (incrementalism). Rasyonel model dört ana koşul gerektirir
(Poloma, 2012):
1.
alternatif eylemlerin akışı ve her birinin getireceği sonuç
2.
çeşitli değerler için, anlamları açısından alternatif çıktıların hesaplanması
3.
amaçları seçme ve eylemlerin alternatif akışlarını değerlendirmek için
gereklilik oluşturan, üzerinde anlaşmaya varılmış bir değerler örüntüsü
4.
ilgili bütün seçeneklerin ayrıntılı bir şekilde gözden geçirilmesi
Diğer model olan inkrementalizmde ise rasyonel
modelde yer alanlardan daha azını talep edilir ve olabilecek en iyi karar
yerine görece iyi kararın seçilmesi için parçalardan hareket etme stratejisi
güdülür. Kapsamlı bir değerlendirme yerine az sayıda araç üzerinden gerekli hesaplamalar
yapılır. Etzioni bu modelde toplumun büyük kesiminin değil güçlü grupların
amaçlarının yansıtılacağını dile getirir (Poloma, 2012).
Bu iki modeli değerlendirdiğimizde, rasyonel modelin
gerektirdiği tüm koşulların gerekli tüm bilgiyi sağlamak için şart olduğu ancak
bu sayede doğru kararın alınacağı görülmektedir. Bu durum imkansızdır. Her ne
kadar iletişim ve teknik olanaklar çok gelişse de tüm bilgileri elde etmek çok
zordur. İnkrementalizm ise daha çok tercih edilen modeldir. Çünkü tüm
alternatif seçenekler düşünülmez, daha az sayıdaki tercihler üzerinden gidilir
ve maliyeti azdır.
Etzioni bu iki modeli birleştirerek karma görüntüleme modelini ortaya
çıkarmıştır. Karma görüntüleme akılcı olarak olası eylemlerin açıklanmasını,
ayrıntılar ve özgüllerin göz ardı açıklanması ile inkrementalizmin
birleştirilmesini anlatır. Bu model seçim yapma sürecini bilginin toplanması,
işlenmesi ve değerlendirilmesiyle birleştirir (Poloma, 2012).
Etzioni, toplum kontrol edilirken bireyler
özgürlüklerini arzuladığı zaman bu iki durumu da karşılayacak güç sorununu
açıklar. Kullanılan gücün türü, gerçekleştirilmesi istenen amaca göre değişir.
Eğitim ve sosyalizasyon gibi kültürel amaçlar için normatif kontrol (ikna edici
güç) yeterlidir. Mal üretimi ve hizmet dağıtımı faydacı güç yani ekonomik
sahiplenme ve teknik kabiliyetler gibi kaynaklara sahip olanların diğerleri
üzerinde kullandıkları güçle yerine getirilir. Suç gibi bir eylemle toplumsal
düzen bozulduğunda zorlayıcı güç devreye girer. Bu güç yabancılaştırıcıdır.
Genel olarak yönetim baskıcı denetimden normatif denetime doğrudur (Poloma,
2012).
Değerlendirme
Aktif toplum, bilgiye sahip aktörler, bu aktörlerin
ulaşmak istediği ve bu doğrultuda çabaladığı hedef veya hedefler ile bilgiye
dayalı kararların uygulanabilmesi için gerekli güce erişebilmeyi gerektirir.
Aktif olmak için; bilgi, karar alma ve güç gereklidir. Burada önemli nokta
bilgidir. Özellikle 20. yüzyılda yaşanan gelişmeler bilginin toplumsal
değişimler için gerekliliğini gösteren olaylarla doludur. Etzioni karar alma
süreçlerinde rasyonel ve inkrementalizm modelini birleştirerek karma
görüntüleme modelini ortaya koyar. Bu noktadan sonra karar alma sürecindeki
zorlayıcı, faydacı veya ikna edici güç kullanımıyla karar alma süreci
gerçekleştirilir. Aktif toplumlar, pasif toplumların aksine yapının bireylerin
ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde değişmesine olanak sunarlar. Bu bakımdan
Etzioni’nin toplumsal modeli statik olmayıp dönüştürülebilir ve
biçimlendirilebilir niteliktedir. Yapısal işlevselciliğin sistem yaklaşımını
benimseyenlerden biri olan Etzioni’nin ortaya koyduğu düzenleyici-gönüllü
yaklaşım çok genel ve soyut olduğundan pratik anlamda kullanımı oldukça zordur.
Kaynaklar
Poloma,
M. M. (2012). Çağdaş Sosyoloji Kuramları.
(Çev. Hayriye Erbaş). (Beşinci Baskı). Ankara: Palme Yayıncılık. (Eserin
orijinali 1982’de yayımlandı), 311-326
Kızılçelik, S. (1994). Sosyoloji Teorileri – 2. (2. Baskı).
Konya: Yunus Emre Yayıncılık, 153-160
Kinloch, G. C. (2014). Sosyolojik Teori: Gelişmesi ve Belli Başlı Paradigmalar. (Çev. Tülin Günşen İçli ve Dursun Ayan). (Birinci Baskı). Ankara: Birleşik Kitabevi, 203-206
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder