Serinin yedinci filmi olan “Güç Uyanıyor – Force Awakens” ile 10 yıl sonra tekrar sahneye çıkan ve popüler kültürdeki yerini yine tüm alış veriş mekanlarında unsurlarıyla dolduran Star Wars film serisi bize ne söylemektedir? Seri, “iyi” ve “kötü”nün ezelden gelen mücadelesini, fonksiyonel robotları, kendine ait bir evreni, intikamı, insanın içinde barındırdığı kötülüğün alevlenmesini, gücü elinde bulundurmanın mücadelesini, aşkı, disiplinli “jedi” eğitimini vs. birçok şeyi barındırırken benim vurgulamak istediğim nokta serinin barındırdığı demokrasiye olan inançtır.
1977’deki ilk film (serinin dördüncü filmi) olan “A New Hope – Yeni Bir Umut”, başlangıcında asiler olarak adlandırılan bir grubun İmparatorluğa karşı mücadelesini gösteriyor. İmparatorluk, galakside korkunun hakim olduğu bir düzen kurmayı, yani zorba bir yönetimi temsil ediyor. Korkunun egemen olduğu gezegenler silsilesi hedefleniyor. Asiler ise cumhuriyete sadık, bu korku egemenliği ile saklanarak ve yer değiştirerek eldeki imkanlarla mücadele eden topluluğu temsil ediyor. Peki, galaksideki cumhuriyetin işleyişi ne zaman, nasıl bozuldu ve neden bu hale gelindi? Özellikle altıncı film (serinin üçüncü filmi) olan “Revenge of Sith” bunu bize gösteriyor. Sistem, kendi içinde çürüyor ve içeriden yıkılıyor. Aynı filmde meclisi (filmdeki adı: senate – senato) tasvir eden sahneler mevcuttur. 1999 ve 2002’deki filmlerde alt yapısını göreceğiniz nedenlerle, cumhuriyete yönelik tehditler dolayısıyla meydana gelen krizi ortadan kaldırmak için başkana olağan üstü yetkiler verilmesi fikrinde kanaate varılır ve başkana (supreme chancellor) asil güç yetkisi verilmesi teklif edilir, düzen için bu teklif delege ve senatörlerce kabul edilir. Başkan ise demokrasi ve cumhuriyete olan inancını belirterek kriz çözülür çözülmez bu yetkiyi geri devredeceğini ifade eder. Filmde, tüm bunlar sorunu çözmek isteyen ve cumhuriyete zarar gelmesini istemeyen demokrasiye inancı olanların arka planda yatanları bilmeden safiyane tutumlarıyla gerçekleşir ve başkan olağan üstü yetkilerle donatılır.
Ne demek istiyorum? Roma döneminde, düşman kapıya dayandığında demokrasi askıya alınır ve krizi çözmesi yani şehri kurtarması için biri atanır ve atanan kişi tüm güçleri elinde barındırarak görevini yerine getirir ve bu durum da bir kamu görevi sayılırdı. Romalıların atadıkları son kişi Sezar’dı ve o da güçlerinden vazgeçmedi. Hatta bunu da başka bir filmden, 2008’deki “The Dark Knight”ın Bruce, Rachel, Harvey ve Natascha’nın birlikte oturduğu yemek sahnesinden öğreniyoruz. Esasen, diktatör kelimesi de tüm güçleri elinde bulunduran kişi anlamına, yani yasama-yargı-yürütmenin tek elde toplanmasına karşılık gelir. Kelime, 20. yüzyılın başlarında boy gösteren tek adam devletlerinin dünyada yarattıkları facialar nedeniyle günümüzde zorba içeriğine sahip olumsuz bir anlam ihtiva etmektedir. Konuya dönecek olursak, Star Wars içerdiği tüm diğer fikri altyapının yanında demokrasi ve cumhuriyete olan ve ideal değerleri savunan bir felsefi temele de sahiptir. Yukarıda da bahsettiğim gibi filmin ileri teknolojik ögelerine, “force – güç” yapısına, iyi-kötü dengesine, id-ego mücadelesine ve diğer ögelerine değinmeden sadece tek bir konu için bu yazıyı yazdım: demokrasi. Sonuç olarak Star Wars bize demokrasiye olan bağlılığı ve bu idealden vazgeçmemeyi göstermektedir. Ülkemizde sıkça tartışılan bu kavramın, gerçekte ne olduğunu ve ne içerdiğini yeterince bilmemekteyiz. Demokrasi, bir kültür ve inanç meselesidir. Herhangi bir şart, durum veya ortama göre değiştirilecek, esnetilecek veya vazgeçilecek bir yönetim anlayışı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder